Devrik ağa Ahmet Çetin, bunun üzerine düzenlediği basın toplantısında kendisine haksızlık yapıldığını iddia etti.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan önceki gün yaptığı basın açıklamasında 657.Kırkpınar Ağası seçilen, iş adamı Ahmet Çetin’in ihalede belirtilen şartları yerine getirmediği gerekçesiyle ağalığına son verildiğini ve yeni Kırkpınar ağası seçilmesi için tekrar ihale yapılacağını ifade etmişti. Ahmet Çetin, ağalığının düşürülmesinin açıklanmasının ardından düzenlediği toplantıyla konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

“Kayıtlar ortada”

Konunun para olmadığını, istediği maddelerin yerine getirilmediği için ihale bedelinin kalan kısmını ödemediğini belirten Çetin, “Parayı ödemediğimi söyleyenler bir daha baksınlar” dedi.

81 milyonun önünde 1 milyon 522 bin liraya ağalığı aldığının altını çizen, Ahmet Çetin, şöyle konuştu: “980 bin lirasını ödedim. Şimdi kayıtlar bellidir. Bu arada isteklerim oldu; dedim ki, ‘sayın başkan, sayın spor bakanım, sayın kültür bakanım, Kırkpınar’ın altını dolduralım, kurumsallaştıralım. Bu tarihi yaşatalım. Birilerinin sözleri ile değil, gerçek tarihi yaşayalım”

“Ağalık kıyafeti nasıl giyeyim”

656’ıncı Kırkpınar 14-16 Temmuz tarihlerinde yapılmış ve Ahmet Çetin 16 Temmuz 2017 günü düzenlenen ihalede tarihin en yüksek bedelini ödeyeceğini belirterek 657’inci Kırkpınar’ın Ağası seçilmişti. Ancak ağalığı düşürülen aynı Ahmet Çetin bu kez Kırkpınar’ın 15 Temmuz’a denk gelmesi nedeniyle ağalık bedelini ödemeyeceğini ifade etti.

Böyle bir günü seçimin gölgesinde bırakılmasının doğru olmadığını söyleyen devrik ağa Çetin, “İsteklerim neydi, Kırkpınar konağıydı. Var olan bir şeyi istedik, olmayan bir şeyi istemedik. Plakaydı, VIP’siydi, protokolüydü. Bunlar olması gereken şeyler. Niye, tarihin en büyük geleneğine sahipseniz, o geleneği yaşatmak zorundasınız. Dedim ki yazıktır, böyle bir geleneği seçimin gölgesine bırakmayalım. İkinci ve en önemli olay vardı, ne vardı? 15 Temmuz vardı. Ülkemiz suikasta uğramıştı. Şehitlerimiz vardı ve gazilerimiz vardı. Ve Cumhur Reisimize canına kast vardı, suikast vardı. Şimdi ben bu ayın 15’inde ağalık kıyafetini giyip de burada nasıl davul çaldırmamı bekliyorsunuz ya? Böyle bir şey olabilir mi? O gün benim şehit günümse, o gün benim ülkemin acı çektiği bir gün ise benim burada nasıl eğlence yapmamı bekliyorsunuz” diye konuştu.

Çetin, istediğinin Kırkpınar’ın 15 Temmuz’un atlanmasının, seçimin atlanmasının ve 8’inci ayın 15’inde ya da 9’uncu ayın başında güreşlerin yapılmasını istediğini belirtti. 15 Temmuz günü, benim şehit günüm, benim gazi günüm, benim ızdıraptan çıktığım gün diyen Çetin, şunları kaydetti: “Ulusun tekrar fermanını yazdığı gün. O ferman yazdığı günde siz eğlence yapabilir misiniz? Ben buna karşı çıkıyorum. Ödemeyi bugün yaparım. Sadece şartlarımı yerine getirsinler. Ben bir şey istemiyorum ki. Sadece o günü biz doya doya yaşayalım ama şehit günü değil, gazi günü değil. Cumhurbaşkanına suikast günü değil. Ülkemin suikast günü değil, bayrağımın indirilmeye çalışıldığı gün değil”

Ahmet Çetin ağalığının düşürüldüğüne inanmadığını ve buna dair de kendisine bir evrak gelmediğini dile getirdi.

“Fes edildi diyorlar ama yanılıyorlar”

                Altın kemeri almak için geldiğini söyleyen Çetin, “Şimdi benim ağalığımı fes ettiğini birileri söylüyor ama bence yanılıyorlar. Önce 15 Temmuz’a dönsün baksınlar, 15 Temmuz’da kaç şehit vermişiz, kaç gazimiz var. Bize zarar verecekler kimlerdi. O zarar vermek isteyenlere karşı benden davul çalmamı bekleyenler havasını alır. Ben davul çalmıyorum. Şu Türk bayrağı kadar değerli insanlar arıyorum. Bu bayrak, bu da topraktır. Bu bayrak ve toprak için şehit olan insanları anmak benim o gün üzüntüm olur. O gün benim ağlama günümdür. Üzülme günümdür. Kimse bana o gün davul çaldıramaz. Dediğim gibi ayın 1’inde taahhüdümü yerine getirsinler. Evet desinler, erteledik desinler, bugün 1 milyon vereyim. Ama bana o gün biz varız diyenler, işlerine baksınlar”şeklinde konuştu.