Akbulut, “Dönemin muhalefet partisi lideri ve diğer arkadaşların laf üretmekten başka yaptıkları bir şey yok. Gelip, gelip köprünün altında fotoğraf çektiriyorlar. Ama bu kanalizasyon atıklarını maalesef göremiyorlar. ‘Ergene Nehri’ndeki kirlilik kansere neden olabiliyor’ gibi şeyler söyleyenler bir yandan da şehrin atık sularını göz göre göre nehre akıtıyorlar. Arıtma tesisi aktif olduğu halde belediyenin yapmış olduğu bu uygulamayı yadırgıyorum.” Dedi.

“Nehir kirliliği 22 hükümet görmüş”

Ergene Nehri’nin kirlilik hikâyesinin 1970-1980’li yıllara dayandığını iddia eden Edirne İl Genel Meclisi AK Parti’li üyesi Nedret Akbulut, “283 km uzunluğunda, Trakya’yı boydan boya kat eden Ergene Nehri 1970 ve 1980’li yıllarda Tekirdağ ilimizde yaklaşık 2 bin civarında sanayi tesisin gelişi güzel kurulmasıyla birlikte başlayan bir kirlilik hikayesine dönüşmesidir. Ergene Nehri öyle bir kirlilik hikâyesine dönüşmüştür ki; 1974 yılında 2002’ye kadar toplam 22 hükümet bakmaya dahi cesaret edememiş.” Şeklinde konuştu.

“Arıtma tesisleri kullanılmıyor”

Ergene kirliliği başladığından beri 22 hükümetin değişmiş olduğunu ifade eden Akbulut, bu süre zarfında Ergene ile ilgili en ufak bir çalışmanın yapılmamış olduğunu vurguladı. 2011 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Haliç’i nasıl temizlediysek Ergene Nehri’ni de öyle temizleyeceğiz” sözünün ardından ‘Şafak Operasyonu’ adı altında verilen dünyanın en büyük çevre projesinin tamamlanmasıyla birlikte, 50 yıllık bekleyişin 2020 yılı Nisan, Haziran ayları arasında son bulacağını söyleyen Akbulut, “Burada üzerinde durmak istediğim nokta; bu çerçevede yapılan arıtma tesisleri. Sizlerin de bildiği gibi Ergene Nehri’ni kirleten en büyük unsurların başında fabrikaların katı atık suları ve belediyelerin nehre deşarj ettiği evsel atıklar gelmektedir. Bu kirletmenin önüne geçmek için Ergene Havzası Korum İlan Planı çerçevesinde 5 adet arıtma tesisi kurulmuştur. Evsel atıkların vermiş olduğu kirletmenin önüne geçebilmek için de evsel atıkları doğrudan Ergene Nehrine deşarj eden 14 yerleşim yerine arıtma tesisleri yapılmıştır. Her ne kadar evsel atık kelimesi kulağımıza korkutucu gelmese de; 1 litre atık yağın kolaylıkla yer altına sızıp 1 milyon litre içme suyunu kirletebildiği, denize, akarsulara karışarak ekolojik dengeyi bozduğunu unutmamak gerekir.” Dedi.

“50 yıldır kangren halde olan Ergene kirliliği Nisan Ayı’nda son bulacak”

Evsel atık arıtma tesislerinin eylem planının önemli bir parçasını oluşturacağını belirten Akbulut, “50 yıllık kangren haline gelmiş olan Ergene kirliliği, etkin çalışmalar sonunda Nisan-Haziran ayları arasında son bulacak olması çok önemlidir, sevindiricidir. Gönül isterdi ki söz verildiği gibi 2015 yılında tamamlanabilmiş olabilseydi. Evet, 5 yıllık bir gecikme söz konusu olmuştur ama 50 yıllık bir meseleyi 10 Milyar TL’lik  bir bütçeyle, Ergene Nehrinin kirliği konusunda sona gelinmiştir. Evsel atıklar 14 tane belediyede dönemin hükümeti tarafından arıtma tesisi kurulmuş. Uzunköprü haritası, benzinliğin altından akan atık sular, Uzunköprü’den akan atık sular, derelerde arıtma tesisi olmasına rağmen 4 yerden Ergene’ye bu atık sular akıyor. İncelemeler yaptık hala daha akıyor.” İfadelerini kullandı.

 Uzunköprü Merkez’den geçen Kırkkavak deresinin çöp içinde olduğunu söyleyen Akbulut, bu görüntünün Uzunköprü’nün ayıbı olduğunu ifade etti.

“Ergene nehrinde fotoğraf çektiriyorlar, kanalizasyon atıklarını göremiyorlar”

Uzunköprü’de arıtma tesisi olduğunu fakat Belediye’nin atık suları arıtmadığını belirten Akbulut, “Dönemin muhalefet partisi lideri ve diğer arkadaşların laf üretmekten başka yaptıkları bir şey yok. Gelip, gelip köprünün altında fotoğraf çektiriyorlar. Ama bu kanalizasyon atıklarını maalesef göremiyorlar. ‘Ergene Nehri’ndeki kirlilik kansere neden olabiliyor’ gibi şeyler söyleyenler bir yandan da şehrin atık sularını göz göre göre nehre akıtıyorlar. Arıtma tesisi aktif olduğu halde Belediyenin yapmış olduğu bu uygulamayı yadırgıyorum.” Dedi.