Edirne’de kısa süre önce üretilmeye başlanan mor ekmek düzenlenen konferansla vatandaşlara tanıtıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa SANKARA Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İhsan Kara konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Kara; ““Günlük 1-2 dilim mor ekmek yersek, 2 hafta içerisinde kullandığımız insüline gerek kalmıyor. 2 ay sonra ise tansiyonu yüksek olan insanlar tansiyon ilacı olarak kullandıkları ilaçları bırakıyorlar.” Açıklaması yaptı.

 ‘Mor ekmek gerçeğinin bilimsel yönü’ konulu konferansa vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof Dr. İhsan Kara, Has-Ege Unlu Mamulleri İşletmecisi Nuray Yılmaz Geldi’nin daveti üzerine kente gelen Prof. Dr. İhsan Kara, mor ekmeğin faydalarını anlattı.

Mor ekmeğin formülü ve ortaya çıkışı ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Kara, ortaya çıkması muhtemel bazı hastalıkların önlenmesi için uzun yıllar üzerinde çalıştıktan sonra hayata geçirdiklerini belirtti.

Ekmeğin amacının toplumda var olan metabolik hastalıkların yan etkilerini azaltmak ve engel olmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kara, mor ekmeğin 2019 Nisan ayında kullanılmaya başlandığını ve şuanda 8 vilayette sürekli olarak üretildiğini söyledi.

“Günde 1-2 dilim yenilirse insüline gerek kalmıyor”

Mor ekmeği kullanan vatandaşların anlattıkları faydaları paylaşan Prof. Dr. Kara; “Günlük 1-2 dilim mor ekmek yersek, 2 hafta içerisinde kullandığımız insüline gerek kalmıyor. 2 ay sonra ise tansiyonu yüksek olan insanlar tansiyon ilacı olarak kullandıkları ilaçları bırakıyorlar.

Öğrendiğimiz kadarıyla kan yağları, kolesterol, hiperlipidemi, hiper trigliseritler de düşüyor. Yani diyabetin komplikasyonları siliniyor. Glisemik indeks düşüyor. Bunu bağlı olarak kol, bacaktaki uyuşuklukların, yanmaların 3 aydan sonra azaldığını söylüyorlar. Diyabetin neden olduğu cilt problemlerinin ortadan kalktığını söylüyorlar. Böyle sonuçları duymak keyiflendiriyor” açıklamasında bulundu.

“İçindeki renkli moleküller yükselmeyi azaltıyor”

Sabah açlık kan şekerinin 120’nin üzerine çıktığında mutlaka müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kara, mor ekmeğin içinde olan o antosiyanin denilen renkli moleküllerin şekerin birden yükselmesini yüzde 20 oranında azalttığını iddia etti.

“Tarladan sofralara ekmeğin hikâyesi…”

İnsanoğlunun en eski ve önemli temel gıdası olan ekmeğin tarladan sofralardaki yerini alıncaya kadar zahmetli bir öyküsü olduğunu aktaran Nuray Yılmaz Geldi;  “Çiftçinin yoğun mesai harcayarak tarlasını hazırlamasının ardından titizlikle ekilen buğday, un fabrikasına getirilerek yıkama işlemlerinin ardından kalitesine göre ayrıldıktan sonra yaklaşık 16 işlemden geçirilerek un haline getirilir. Çuvallara konulup işçilerin sırtlarında taşınarak kamyonlara yüklenen un, ekmek yapılmak üzere fırınlara götürülür, fırınlarda ustalar tarafından yaklaşık 1 saat yoğurularak şekillenen hamur pişirilerek son halini alır” açıklamasında bulundu.

Buğdayın 8 aylık bir emek, alın teri ve yaklaşık 20 işlemden geçerek sofralara ekmek olarak geldiğini belirten Geldi; “İkinci kuşak bir fırıncı ve sektörde unlu mamuller işiyle uğraşan bir isim olarak, benim için ekmek ile ilgili iki şey çok önemlidir. Birincisi ülkemizde her evde olan mirasın geleceğe doğru bir şekilde taşınması, ikincisi ise çeşitli, sağlıklı ve doğru ekmeğin yaygınlaşmasını sağlamaktır” dedi.

Bugün tüm dünyanın markalaşma yoluna gittiğini vurgulayan Geldi, vatandaşlara kalitesi ve denetimleri belli olmayan ürünlerden kaçınmaları yönünde tavsiyede bulundu. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO)Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Edirne İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Elmas Aslan, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı.