Kırkpınar'da 56 yıldır cazgırlık yapan Kayabaş, ustası "Şirin Baba" lakaplı Mustafa Şirin'den devraldığı başcazgırlık görevini 1982'den beri aralıksız sürdürüyor.
Kayabaş yaptığı açıklamada, cazgırlığın yağlı güreşin en önemli öğelerinden olduğunu söyledi.
Yaklaşık 200 maniyi hafızasında bulunduran ve yıllardır Türkiye'nin başpehlivanlarını seyircilere takdim eden Kayabaş, "Cazgır pehlivanları çok iyi bilen, onların yapmış olduğu oyunları bilen ve onları memleketleriyle takdim eden kişidir." dedi.
"Eskiden burada yarım saat şiirler ve besteler okuyorduk"
Cazgırlığa başladığı yıllarda Kırkpınar'a katılan pehlivan sayısının az olduğunu anlatan Şükrü Kayabaş, şunları kaydetti:
"Biz burada 15-20 başpehlivanı salavatladık. Rahmetli Pele Mehmet, Bursalı Mustafa ve Sakaryalı Mustafa Filiz ile 4 cazgır burada pehlivanları idare ediyorduk. Şu anda 2 bine yakın pehlivan, 10 cazgır var. Eskiden burada yarım saat şiirler ve besteler okuyorduk. Pehlivanları yaptığı oyunlara göre manilerle tanıtıyorduk. Şimdi artık o deyimler kalktı. Pehlivan çok, halk güreşleri seyretmek istiyor. Cazgır ancak birkaç şiir okumakla yetiniyor."
Kayabaş, Kırkpınar'da görev yapan cazgırlar arasında en şanslılarından biri olduğunu, son 50 yılda altın kemer kazanan Mustafa Bük, Aydın Demir, Hüseyin Çokal ve Ahmet Taşçı'yı takdim etme şansı yakaladığını dile getirdi.
Yarım asırdan fazladır Kırkpınar'da görev yaptığını ve yağlı güreşe hizmet ettiğini vurgulayan Kayabaş, 661. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde dolu tribünlerin önünde Kırkpınar'a veda etmek istediğini belirtti.
"Yine güreşe hizmet edeceğim, onlara hocalık yapacağım"
Şükrü Kayabaş, pehlivanlardaki usta-çırak geleneğinin cazgırlıkta da olduğunu, bunun yanında Türkiye Güreş Federasyonunun kurs açarak yeni cazgırların yetişmesine katkı sunduğunu ifade etti.
"Pele Mehmet" lakabıyla tanınan başcazgır Mehmet Tura'nın vefatı ile kursta eğitmenlik yapan bir tek kendisinin kaldığını anlatan Kayabaş, şunları kaydetti:
"Her sene cazgır kursu açılıyor. Çünkü cazgırlar yetmiyor artık. Şimdiki cazgırlar hem tahsilli hem yetenekli insanlar, diksiyonu çok düzgün. Benim de 10 çırağım var burada çok iyi yetiştiler. Ben de Allah izin verirse seneye burada veda etmek istiyorum ama tam kapasiteli seyircinin önünde istiyorum. Allah o günleri gösterir bize inşallah. Çünkü artık gençlere bırakalım. Ama yine güreşe hizmet edeceğim, onlara hocalık yapacağım."