onwin yeni giriş canlı bahis casino siteleri rulet siteleri

Anonim Bir Kalbin Çığlığı: Türkü


Bu makale 2025-07-21 11:00:11 eklenmiş ve 237 kez görüntülenmiştir.
Hanife Muchı

 

Bir ses yükselir; ne bir isimle başlar ne de bir imzayla biter. Dağın yamacından, bir annenin yüreğinden, terk edilmiş bir köy odasından doğar. İçinde gözyaşı da vardır, hasret de. Kimse tam olarak ne zaman söylendiğini bilmez ama herkes, ilk duyduğunda kendi yarasını tanır. Buna biz “Türkü“ deriz. Bir halkın susarak söylediği, sustukça çoğalan sesidir o.

Türkü dediğin; yalnız bir çobanın kavalıyla anlattığı gecedir, gurbetin dilsiz haritasıdır, ana kucağında uyuyamayan çocuğun gecesinde büyüyen ağıttır. Kimisi bir ayrılığın ardından “Bülbülüm altın kafeste” diye dökülür, kimisi bir isyan gecesinde “Hey on beşli” olup yüreğe saplanır. Kimin söylediği bilinmez ama herkes kendi sesiyle devam ettirir. Çünkü türkü, bireye değil, bir hissin en derin yerine aittir.

Halk edebiyatı işte burada başlar. Kitapsız ama unutulmaz, yazısız ama ezber bozan bir söz geleneğidir bu. Türkü, halk şiirinin sesleniş biçimidir. Ne makyajlı sözler ister ne karmaşık imgeler. Doğrudur, yalındır, yer yer kırıktır ama hep içtendir. Bent olur, nakarat olur ama en çok “yürek“ olur. Her bölgesinin ayrı bir ağzı vardır. Ege’de rüzgârlıdır, Doğu’da hüzünlü, Karadeniz’de coşkun. Ama nereye gidersen git, türkü önce kulaktan değil yürekten duyulur.

Bugünlerde sanki suskunlaştı bu ses. Her şeyin isimle, markayla, etiketle ölçüldüğü bir çağda anonimliğin güzelliği unutuldu. Bir türküyü söylemek değil, sahiplenmek istiyor artık insanlar. Oysa türkü sahiplenilmez çünkü o kendini bulanındır. Bazen küçük bir köy düğününde bir yaşlının mırıldandığı o dizeler, şehirde yüzlerce kalbi sessizce birbirine bağlar. Bir türkü başlar ve biz kendimizi bilmediğimiz bir hikâyenin içinde buluruz.

Kim bilir, “Sarı Gelin” kime söylenmişti? Kimdi o “Mihriban”? Ya da kimdi “Ah bir ataş ver” diyerek içini yakan? Bilmeyiz. Bilmek zorunda da değiliz. Çünkü biz de her dinlediğimizde biraz “o” oluruz. Biraz seven, biraz bekleyen, biraz ağlayan… Türküler kaybolursa, biz kendi iç sesimizi de kaybederiz. Çünkü bir milletin en derin hafızası kitaplarda değil; türkülerin içindeki gölgede gizlidir.

Bu yüzden bir türkü duyduğunda gözlerinin kısıp içine dönen birine rastlarsan sus. Çünkü o an, bir anonim kalbin çığlığı, bir başka yürekte yankı buluyordur…

 

Yorumlar
Adınız :
E-Mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik :
Değiştir  
Toplam 0 yorum. Tüm yorumları okumak için tıklayın.
Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
E-Mail Bülten Kaydı
Arşiv Arama
- -
EDİRNE ÖNCÜ / TRAKYA ÖNCÜ HABER
© Copyright 2025 EDİRNE ÖNCÜ / TRAKYA ÖNCÜ HABER. Tüm hakları saklıdır. Bu site Gazi SOFT haber yazılımı alt yapısı ile yapılmıştır.
GÜNDEM
SPOR
SİYASET
EĞİTİM
DÜNYA